~~ HaK YoLu ~~
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
~~ HaK YoLu ~~

سْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم вıѕмιℓℓαн нєя нαуяιη вαşι∂ıя
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 >>NaMaZ HaKKıNDaKi HaDisLeR ...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ADMiN
Admin
ADMiN


Mesaj Sayısı : 105
Kayıt tarihi : 08/11/08
Yaş : 36
Nerden : Fransa

>>NaMaZ HaKKıNDaKi HaDisLeR ... Empty
MesajKonu: >>NaMaZ HaKKıNDaKi HaDisLeR ...   >>NaMaZ HaKKıNDaKi HaDisLeR ... I_icon_minitimePtsi Kas. 10, 2008 2:48 pm

Hz. Ebü Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim:
"Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?"
"Bu hal, dediler, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!"

Aleyhissalâtu vesselâm:
"İşte bu, beş vakit namazın misalidir.
Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu."


* Sa'd İbnu Ebî Vakkas (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"İki erkek kardeş vardı. Bunlardan biri öbür kardeşinden kırk gün kadar önce vefat etti. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)ın yanında bunlardan birincinin faziletleri zikredildi.
Bunun üzerine Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm):
"Diğeri müslüman değil miydi?" diye sordu.
"Evet, müslümandı ve fena da değildi!" dediler.
Aleyhissalâtu vesselâm:
"Öldükten sonra, namazının ona ne kazandırdığını biliyor musunuz? Namazın misali, sizden birinin kapısının önünde akan ve her gün içine beş kere girip yıkandığı suyu bol ve tatlı bir nehir gibidir. Bu (nehrin) onun üzerinde kir bıraktığını göremezsiniz. Öyleyse, siz ona namazının neler ulaştırdığını bilemezsiniz."

* Ebü Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber mescidde idik.
O Esnada bir adam geldi ve :
"Ey Allah'ın Resülü, ben bir hadd işledim, bana cezasını ver!" dedi, Resülullah adama cevap vermedi. Adam talebini tekrar etti. Aleyhissalâtu vesselâm yine sükut buyurdu. Derken (namaz vakti girdi ve) namaz kılındı. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) namazdan çıkınca adam yine peşine düştü, ben de adamı takip ettim. Ona ne cevap vereceğini işitmek istiyordum.
Efendimiz adama:
"Evinden çıkınca abdest almış, abdestini de güzel yapmış mıydın?" buyurdu.
O:
"Evet ey Allah'ın Resülü!" dedi.
Efendimiz:
"Sonra da bizimle namaz kıldın mı?" diye sordu.
Adam:
"Evet ey Allah'ın Resülü!" deyince,
Efendimiz:
"Öyleyse Allah Teâlâ hazretleri haddini
-veya günahını demişti
- affetti" buyurdu."

* Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Ben Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanında idim.
Bir adam huzuruna gelerek:
"Ey Allah'ın Resülü, dedi, ben bir hadd (suçu) işledim, cezasını tatbik et!"Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) adama (birşey) sormadı. Derken namaz vakti girdi. Resülullah'la birlikte o da namaz kıldı. Aleyhissalâtu vesselâm namazını tamamlayınca,
adam yanına geldi ve:
"Ey Allah'ın Resülü! dedi, ben hadd (çeşidine giren bir suç) işledim. Bana Allah'ın Kitabını tatbik et!"
Efendimiz:

"Sen bizimle birlikte namazını eda etmedin mi?" diye sordu.
Adam:
"Evet!" dedi.
Efendimiz:
"Öyleyse git. Zîra Allah, senin günahını affetti" veya -hadd'ini affetti" dedi."

* Âsım İbnu Süfyan es-Sakafi (radıyallâhu anh)'nin anlattığına göre, bunlar Selâsil gazvesine gitmişler. Fakat fiilen gazveye iştirak edememişlerdi. Bunun üzerine kendilerini Allah yoluna verdiler. Sonra Hz. Muâviye (radıyallâhu anh)'nin yanına döndüler. Hz. Muâviye'nin yanında Ebü Eyyüb el-Ensârî ve Ukbe İbnu Âmir vardı.
Âsım:
"Ey Ebü Eyyüb! dedi. Bu sene gazveyi kaçırdık. Bize, (bunun telafisi için bir çare) haber verildi. Buna göre, kim dört mescitte namaz kılarsa, günahları affedilirmiş."
Ebü Eyyüb:
"Ey kardeşimin oğlu! dedi. Ben sana bundan daha kolayını haber vereyim.
Ben Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şu sözünü işittim:
"kim emredildiği şekilde (mükemmel olarak) abdestini alır, emredildiği şekilde namazını kılarsa, önceden yapmış olduğu (kusurlu) ameli sebebiyle affolunur. " Ey Ukbe! (Resülullah'ın tebşiri) böyleydi değil mi?" Ukbe:
"Evet!" dedi."

* Ukbe İbnu Amir (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim:
"Rabbin, koyun güden bir çobanın, bir dağın zirvesine çıkıp namaz için ezan okuyup sonra da namaz kılmasından hoşlanır ve AIIah Teâlâ hazretleri şöyle der:
"Benim şu kuluma bakın! Ezan okuyor, namaz kılıyor, yani benden korkuyor. Kasem olsun, kulumu affettim ve onu cennetime dahil ettim."

* İmam Mâlik (radıyallâhu anh)'e ulaştığına göre, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur:
"İstikamet üzere olun. (Bunun sevabını) siz sayamazsınız. Şunu bilin ki, en hayırlı ameliniz namazdır. (Zâhirî ue bâtînî temizliği koruyarak) abdestli olmaya ancak mü'min riayet eder."

* Hz. Huzeyfe (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı herhangi bir şey üzecek olursa namaz kılardı."

* Abdullah İbnu Selmân, Resülullah (aleyhissalâtu vesselam)'ın ashabından birisinden naklediyor:
"Hayberin fethedildiğii gün bir adam Hz. Peygamber'e gelerek:
"Ey Allah'ın Resülü, bugün ben öyle bir kâr ettim ki böyle bir kârı şu vadi ahalisinden hiçbiri yapmamıştır" dedi.
Efendimiz:
"Bak hele! Neler de kazandın?" diye sordu.
Adam:
"Ben alıp satmaya ara vermeden devam ettim. Öyle ki üçyüz okiyye kâr ettim dedi.
Aleyhissalâtu vesselâm efendimiz:
"Sana kârların en hayırlısını haber vereyim mi?" diye sordu.
Adam:
"O nedir, ey Allah'ın Resülü?" dedi.
Efendimiz açıkladı:
"(Farz) namazdan sonra, kılacağın iki rekattir."

* Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Bana kadın ve güzel koku sevdirildi, gözümün nuru namazda kılındı."

* Rebî'a İbnu Ka'b el-Eslemî anlatıyor:
"Ben Resülullah (aleyhissalatu vesselâm) ile beraber gecelemiştim, kendisine abdest suyunu ve başkaca ihtiyaçlarını getirdim.
Bana:
"Dile benden (ne dilersen)!" buyurdu.
Ben:
"Senden cennette seninle beraberlik diliyorum!" dedim.
Bana:
"Veya bundan başka birşey?" dedi.
Ben:
"Hayır, sadece bunu istiyorum!" dedim.
"Öyleyse kendin için çok secde ederek bana yardımcı ol!" buyurdu."

* Ma'dan İbnu Ebî Talha el-Ya'merî (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın azadlısı Sevbân (radıyallâhu anh)'a rastladım.
Kendisine:
"Bana bir amel söyle de onu yapayım. Allah da onun sayesinde beni cennetine koysun" dedim.
-Veya şöyle demişti: "Dedim ki: "..Allah nezdinde en hayırlı ameli bana bildir."
- Sevbân sükut etti. Sonra ben tekrar aynı şeyi sordum. O yine sükut etti. Ben üçüncü sefer sordum.
Sonunda dedi ki:
"Aynı şeyleri ben de Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)a sormuştum. Bana şu cevabı vermişti:
Çokça secde yapman gerekir. Zîra sen secde ettikçe, her secden sebebiyle Allah dereceni artırır, onun sebebiyle günahını döker."
Ma'dan der ki:
"Sonra Ebu'd-Derdâ'ya geldim. Aynı şeyi ona da sordum. O da Sevbân'ın bana söylediğinin aynısını söyledi."

* Osman İbnu Affan radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şöyle söylediğini isittim:
"Birinizin evinin avlusunda bir nehir aksa da bunun içinde günde beş sefer yıkansa acaba bedeninde hiç kir kalır mı?"
Aleyhisalatu vesselam'ın muhatabı:
"[i]Hiçbir şey kalmaz!" dedi. Resulullah da:

İşte namaz da böyledir, suyun kiri, pası giderdiği gibi o da günahları giderir."

* İbnnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor:
"Peygamberiniz (Mirac gecesinde) elli vakit namazla emrolundu. Sonra bunu beşe indirinceye kadar Rabbinize müracaatta bulundu."

* Ebu Katade İbnu Rıb'i anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah-u Zülcelal hazretleri buyurdu ki:
"Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım ve kim bunu vaktinde kılmaya devam ederse onu cennete koyacağım diye katımda ahidde bulundum. Kim de bunu vaktinde kılmaya devam etmezse katımda onun için hiçbir ahid yoktur."

* Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Allah için secde eden herkese Allah bir sevap yazar ve bu secde sebebiyle bir günahını affeder, makamını da bir derece artırır; öyleyse secdeyi çok yapın."

* Osman İbnu Ebi'l-as radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben namazda çocuk ağlaması işitir, bunun üzerine kıraatimi kısa tutarım."

* Ebu Musa anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ben artık ihtiyarladım. Ben rükuya gittim mi siz de rükuya gidin. Rükudan kalktım mı siz de kalkın. Secde yaptım mı siz de secde yapın. Benden önce rüku ve secdeye giden kimseyi görmeyeyim."

* Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kişinin namazda iken (yapışan öteberiyi gidermek için) alnını silme işini çok yapması namazın edebine aykırıdır."

* Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Namazda iken sakın parmaklarını çıtlatma!"

* Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz esneyince elini ağzına koysun ve (haaah! diyerek) ses çıkarmasın. Çünkü bu hale şeytan güler."

* Adiyy İbnu Sabit, babası kanalıyla dedesinden, Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın şu sözünü rivayet etmiştir:
"Namazda tükürmek, sümkürmek, hayız haline girmek ve uyuklamak şeytandandır."

* İbnu Ömer radıyallahu anh anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Gözlerinizin hızla kör olmaması için, namazdayken onları semaya kaldırmayın."

* Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh'ın anlattığına göre:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam şöyle buyurmuşlardır:
"Kulla şirk arasında sadece namazın terki vardır. Onu terketti mi şirke düşmüş demektir."

* Asım İbnu Amr anlatıyor:
"Irak ahalisinden bir grup, Hz. Ömer'e gitmek üzere yola çıktı. Yanına geldikleri vakit
Hz. Ömer onlara:
"Siz kimlerdensiniz!? diye sordu.
Onlar:
"Biz Irak ahalisindeniz!" dediler. "İzinli olarak mı geldiniz?" dedi.
Onlar: "Evet!" dediler. Onlar Hz. Ömer radıyallahu anh'tan kişinin evde kıldığı namazın hükmünü sordular.
Hz. Ömer: "Ben Resulullah'a bu hususta sormuştum da:
"Kişinin evinde kıldığı namazı nurdur, öyleyse evlerinizi nurlandırın" buyurdu" dedi."

* Ebu Saidi'l-Hudri anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Sizdenbiri namazını kılınca, ondan evi için de bir nasib ayırsın. Zira Allah Teala hazretleri, onun evine, namazından bir hayır bırakır."

* Abdullah İbnu Sad radıyallahu anh anlatıyor:
"Ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'a:
"Evdeki namaz mı, mesciddeki namaz mı daha efdal?" diye sordum.
Şu cevabı verdi:
"Evime bakmıyor musun, mescide ne kadar yakın! Farzlar hariç, evimde kılmam, benim nazarımda mescidde kılmamdan daha makbuldür."


Selamet ve dua ile ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hakyolu.yetkinforum.com
 
>>NaMaZ HaKKıNDaKi HaDisLeR ...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
~~ HaK YoLu ~~ :: :: Hadis Bahcesi :: :: > Namaz Ile Ilgili Hadisler ...-
Buraya geçin: